BEDDUA NEDİR?
Beddua, bir insanın zulme
uğraması, haksızca birisinin etkisiyle başına kötü olayların gelmesi nedeniyle yapılan
duadır. Dinimizde Müslümanların birbirlerine kötü şeyler için dua etmeleri veya
kötü söz söylemeleri uygun değildir. Hz. Peygamberimiz, İslam
karşısında düşmanlık edenlere ve kendisine zulmedenlere beddua yerine, o kişilerin hidayete ermeleri için
dua etmiştir. Ancak Bazı durumlarda zulme uğramış kişilerin, zalimlere beddua
etmesi caiz olarak görülmüş olup, “Allah kötü sözün açığa vurulmasını
sevmez; ancak haksızlığa uğrayan başka. Allah her şeyi işitmekte ve
bilmektedir. Nisa/148” ve bazı hadislerde bu açıklanmıştır.
BEDDUA YAPAN KİŞİ HAKSIZSA
Haksız olarak yapılan
beddualarla, yapan kişi haddini aşarak, zulüm yapmıştır. Nitekim Rabbimiz “Ey
iman edenler! Bilmeden birilerine zarar verip de sonra yaptığınıza pişman
olmamanız için, yoldan çıkmışın biri size bir haber getirdiğinde doğruluğunu
araştırın. Hucurat/6” buyurmuştur. Bu bakımdan eğer araştırmadan, yapılanın
veya söylenen sözün doğruluğuna inanarak hareket ederse suizanla beslenerek
yanlış işlerin peşinden koşmuş, yanlış kararlar almıştır ve sonunda Allah
katında zulüm yaparak sorumlu olmuştur.
Hele de şu internet çağında; Facebook, twitter gibi sosyal medyanın yoğun kullanıldığı bir dönemde sorumluluklar kat kat artmaktadır. Yalan, iftira vb. fiiller çabuk yayılmakta ve doğruluğu da maalesef araştırılmadan yayılmaktadır. Bu durum toplum ve kişilerde nefret, kin, haksız beddua gibi yanlışlıklara ve sorumluluklara sebebiyet vermektedir. Dolayısıyla insanların kendi kendilerine yapmış oldukları günahları artmaktadır.
Hele de şu internet çağında; Facebook, twitter gibi sosyal medyanın yoğun kullanıldığı bir dönemde sorumluluklar kat kat artmaktadır. Yalan, iftira vb. fiiller çabuk yayılmakta ve doğruluğu da maalesef araştırılmadan yayılmaktadır. Bu durum toplum ve kişilerde nefret, kin, haksız beddua gibi yanlışlıklara ve sorumluluklara sebebiyet vermektedir. Dolayısıyla insanların kendi kendilerine yapmış oldukları günahları artmaktadır.
İnsanın duyduğu şeylerde, şüphelerde
muhatap lehine delil olduğunda iyi düşüncelere giderken, delil olmadığında
beddua etmek doğru değildir. Nitekim Rabbimiz “O iftirayı atanlar
içinizden bir gruptur. Bunu kendiniz için kötü sanmayın, aksine bu hakkınızda
hayırlıdır. Onların her biri işlediği günahı yüklenecektir. İçlerinden günahın
büyüğünü üstlenen için ise büyük bir azap vardır. Nisa/11” ve “Çünkü
siz, iftirayı dilden dile yayıyor, hakkında bilgi sahibi olmadığınız bir şeyi
ağızlarınızla söylüyorsunuz; bunu da önemsiz sanıyorsunuz; halbuki Allah
katında o büyük bir şeydir. Nisa/15” buyurmaktadır. Hakkında delil
varken kişilere karşı iyi niyet beslemek, fazilet değildir. Zaten hakkındaki
delil, o kişiyi aklamıştır. Doğru olan delil olmadığında, karşı tarafı yargısız
infaz yapmamaktır. Suizan yapmak yerine, hüsn-ü zan yaparak iyi dilekleri
korumak gerekir. Suizan sonrası genellikle beddua ile neticelenir. Böyle
yapılan ilenmeler, beddualar Allah katında makbul değildir. Suizanla yapılmış,
gerçeklerden uzak, haklılığı olmayan bir harekettir.
BEDDUA YAPAN KİŞİ HAKLIYSA
Haklı olan kişi insaflıysa
bedduaya geçit vermeyecektir. Rencide olmuşsa Allah'ın adaletine sığınacak,
karşı tarafın ıslahı için dua edecek, her şeyi Allah'a havale edecektir. Haklı
kişilerin havalesini Allah kabul ederek, karşı tarafa misliyle ceza verecektir.
Allah'a havale bağırarak, söverek, etrafa zarar vererek yapılmaz. Kişi
kendisine dil ile veya başkasına zarar vererek kul hakkına girmiş dolayısıyla
kendisine zarar vermiş olur. Dili ile hakkını almış, Allah'ın adaletini
istememiştir.
Bir insanın haksız yere kalbinin
kırılması, ağlatılması Allah katında mazlumun fıtri bedduası olup dil ile dile
getirilmesine gerek yoktur. Mazlumların, çaresizlerin, masumların,
kimsesizlerin, hayvanların çaresizlikte yaptıkları beddualardan sakınmak
gerekir. İnsanlar işleri ters gittiğinde, her hangi bir bedduanın veya yanlış
yapılan bir iş, hareket veya sözün varlığını arar. Bu bakımdan düşünür,
hatalarımızı bulur, pişman olarak, tövbe ederiz. Haklıyken beddua yapmayarak,
karşı tarafın hidayetini istemek, ıslahın için dua etmek iyi ahlakın eseridir.
Bizlere sünnet olan davranış budur. Zarar veren kişiye dua ederek ıslahını
istemek en güzel davranıştır. Ancak çok zor durumlarda
dilden ve içten dökülen kötü sözler de Rabbimiz tarafından mazur görülmüştür.
Bu yazı; dua, beddua, birine beddua etmek için dua, en etkili beddua duası,beddua duaları, beddua nasıl tutar, nisa suresi 148, nisa suresi arapça, haksız fiil ile ilgilidir.
0 YORUM:
Yorum Gönderme