ALTIN ÖĞÜTLER
Dâvûd-i Tâî (ra)'nin Öğütleri
Evliyânın büyüklerinden Dâvûd-i Tâî (rahmetullahi aleyh) hazretlerine, İbn-i Semmâk hazretleri gelip; “Bana nasîhat et.” dedi. O da;
“Öyle gayret et ki, Allahü teâlâ seni yasak ettiği yerde görmesin, emrettiği yerden de ayrılmış bulmasın.
Allahü teâlâdan hayâ et ki, senin O´na yakın olduğunu ve senin üzerindeki kudretini göz önüne getiresin.
Dünyâya karşı oruçlu ol ki, iftarın ölüm olsun.
İnsanlardan, aslandan kaçar gibi kaç, fakat cemâatla namazı terk etme ve sünnetten ayrılma.” diye tavsiye etti.
Birisi kendisinden nasîhat isteyince;
“Dünyâ için, dünyâda ne kadar kalacaksan, o kadar; âhiret için, âhirette ne kadar kalacaksan o kadar çalış.” dedi.
Akrabâlarından birisi: “Akrabâyız. Bana nasîhat verip vasiyet ediniz.” dedi. Dâvûd-i Tâî hazretleri ağlamaya başladı. Bir müddet sonra kendisinde konuşacak hâl buldu ve;
“Gece ve gündüz, yolculukta bir konak yeri gibidir. Dünyâ ile âhiretin arası bu kadardır. Dünyâdan, âhirete mutlaka gideceğimize göre oraya hazırlanmak lâzım. Çünkü yolculuğun bitmesi yakın, ecelin gelmesi de ondan daha aceledir. Ben bunları sana söylüyorum, fakat bu nasîhata, senden çok, benim ihtiyâcım vardır.” dedi.
Nasîhat isteyen birisine; “Ölmüş olanlar seni bekliyor.” dedi.
Kûfe´de bir cenâze vardı. Dâvûd-i Tâî hazretleri de oradaydı. Kabristana mevtâyı defnettikten sonra, oradaki insanlar Dâvûd-i Tâî´nin etrâfına toplandılar. “Bize biraz nasîhat eder misiniz ” dediler. O da
“Kim ki, Allahü teâlânın vâd ettiğinden korkarsa arzularına çabuk kavuşur.
Kimin arzuları çoksa, ona bütün azaplar yakındır.
Ey kardeşlerim, en büyük sermâye, Allahü teâlânın râzı olduğu bir iş ile meşgûl olmaktır.
Kabirdekiler, kıyâmet kopunca kabir azâbı kalkacağı için, kıyâmetin çabuk gelmesini beklerler. Dünyâdakiler ise; kabirdekilerin pişmanlıklarını bilmedikleri için hep günah işlerler. Halbuki onlar da ölünce, dünyâda iken neden çok ibâdet yapmadık, diyerek pişman olacaklar.” dedi.
Rebî´i Vâsıtî hazretleri, Dâvûd-i Tâî hazretlerine seslenerek; “Bana nasîhat eyle.” dedi. O da;
“Dünyâ hayâtında oruçlu gibi ol. Ölüm geldiğinde bayram sevinci içinde, halktan yırtıcı hayvandan kaçar gibi kaçıp kendini mesûd kıl.
Dilini koru. Lüzumsuz şeylerden kaçın.
Dünyâ ile çok az ilgilen. Âhirete götüreceğin şeyler nisbetinde dünyâ ile ilgilen.” buyurdu.
Not: Bu yazı, Dâvûd-i Tâî sözleri ve öğütleri, altın öğütler, önemli sözler, altın tavsiyeler, büyük alimlerden nasihatler, gençlere öğüt ve nasihatler, evlada tavsiyeler, evlada öğütler ile ilgilidir.